Dergimizin 21. sayısı çıktı

kapak_21

‘Kader’den kurtulmanın yolu…

Dünyaya hükmetmeye çalışan güçlerin rekabet mücadelesi ve siyasal-ekonomik hesaplarının sonucu olarak insanlığın başına sarılan savaş belasının kefaretleri bitmiyor. Sadece ölüm ve yıkım değil; canını kurtarmış yoksulların yerinden yurdundan koparak göçmenlik veya mültecilik umuduyla bilinmezlere savrulması da bir o kadar dehşet vericidir. Savaşın sürdüğü göçmenin can havliyle sığındığı saçak altlarında bu defa da ırkçılığın pençesinde kuşatılması da öyle. Savaştan ırkçılığa uzayan bir sistematik bu. Bir yüzünde muazzam ekonomik-siyasi kârlar, diğer yüzünde ölen, perişan edilen yoksullar, ezilenler…

Ağustos ayına da Afganistan menşeyli yeni bir göç, göçmen dalgasıyla giriyoruz. Savaş, göç, göçmenlik ve elbette ırkçılık, içinde bulunduğumuz bölgenin kaderi gibi.

1 Eylül’lerde hatırlanan ‘Barış’ bu ‘kaderden’ kurtulmanın yoludur… Ortadoğu’nun yok sayılanlarından Kürtler barış mücadelesine, göçe, ırkçılığa aşinadır. Savaş ve ırkçılık denklemlerinde sınanmış bir halktır. Komünist ve yurtsever Qedri Can da hayatı boyunca bu sınavda ter dökmüş halkının bir aydınıdır. 1911’de Derik’te başlayan ve 1972 yazında Şam’da sürgünde biten yaşamıyla ilerici insanlığın ışıltılı bir temsilcisi olmuştur. Hem kimliksizliği dert etmiş, hem de sınıfsız sömürüsüz bir enternasyonalizmi dava edinmiş, şiir, öykü, çeviri ve yazılarıyla ölümsüzleşmiştir.

Davası sürdükçe yaşayacak, yaşatılacaktır…