kültür, bilinç ve siyasetin buluşma kavşağı: NEWROZ

Yücel Demirer

Newroz_ Metin yoksu

2024 Newroz’u, 31 Mart yerel seçimlerinin gündemi belirleyeceği bir döneme denk geldi. Pek çok yerde yapılacak kutlamaların ana temasının yaklaşan seçimlerde Kürt halkının demokratik talepleri ve bu arada Türkiye’de demokrasinin kalitesinin yükseltilmesi arzusu olacağını tahmin etmek zor değil. Toplumsal özlem ve hedeflerin kitlesel olarak sergilendiği Newroz alanında bu yıl ana tema seçimler ve tabii ki barış olacak. Öte yandan seçime denk gelen bayram, bir kez daha Newroz ve ‘Nevruz’ arasındaki temel farkı gözler önüne serecek. Newroz kutlamaları, coşkuyla katılanından onu yok sayanına kadar uzanan geniş bir yelpazede seçim gündeminin üzerinden izlendiği bir ortam olacak. Ancak resmî planlama çerçevesinde kutlanmakta olan ‘Nevruz’un, seçim kampanyaları sırasında, sürecin gidişine ilişkin nabız tutma konusunda pek bir işlevi olmayacağını düşünmek için kâhin olmak gerekmiyor.  

1980’lerden itibaren Türkiye’deki Kürt muhalefetinin siyasal mücadelesine eşlik eden, Kürt halkının kültürel mesajını içinde inşa ettiği Newroz, o dönemden bu yana hem siyasal önemini hem de toplumsal birleştirme gücünü korumuştur. Kökeni mevsim dönümü kutlamalarına dayanan, merkezinde bolluk ve bereket umudunun yer aldığı bu gelenek zaman içinde, toplumsal hayat içerisindeki çelişkiler ve ortaya çıkan gelişmeler doğrultusunda uyarlanmış ve dönüşmüştür. Kürt kültürünün önemli bir parçası olan bu kutlamaların, tarihsel süreç içerisinde sosyal ve siyasal meseleler hakkında tutum geliştirmek ve pozisyon belirtmek için işlevli olduğu görülmüştür.

Kolektif bellekteki kültürel vaha

Ulusların ortaya çıkış ve ulus kimliğinin kuruluş sürecinde edebiyatın özel bir yere sahip olduğunu biliyoruz. Ancak Kürtçenin yaygın olarak ve yazılı bir iletişim için kullanılmasının önündeki tarihsel engeller, Kürt kimliğinin ifadesi için Newroz Bayramı’nın öne çıkışını gerektirmiştir. Newroz’un kitleselleşmesinin en önemli nedeni, halkın aşina olduğu bir tarihsellik ve kültürel değerler üzerinde gelişmiş oluşudur. Dinamik bir değişim sürecinin gereksinimlerine yanıt verebilme gücü nedeniyle Kürt kolektif belleği Newroz’a emanet edilmiştir.

Ortadoğu ve Asya halkları tarafından bağrında doğanın uyanışının kutlandığı, geniş bir coğrafyada bilinen ve ismi “yeni gün” anlamı taşıyan bu gelenek, Kürt halkı için toplum içi dayanışmanın geliştirilmesi ve geleceğe yönelik umudun yeşertilmesi bağlamında işlevli olmuştur. Yaygınlığının bir sonucu olarak Türkiye’de 1960’ların sonlarında uç veren ve 1970’lerde şekillenen Kürt muhalefetince, siyasal mücadelenin kültürel boyutunun temsili ve ifadesi için istihdam edilmiştir. Bu kutlamalar, içinden geçilen dönemin gereksinimlerine göre uyarlanma kapasitesinin bir sonucu olarak öne çıkmıştır. Newroz, Kürtlerin gelecek tahayyüllerinin içinde ifade edildiği ve bir gün için de olsa tören alanında hayata geçirildiği bir kültürel vaha olmuştur.

Bir başka söyleyişle Newroz, ortak bir kimlik algısı oluşturma ve bunu kitlelere yaygınlaştırma sürecinde bir “Kürt Hayat Bilgisi” kitabı işlevini görmüştür. Eğitimli-kentli Kürt siyasal önderliğinin geniş kitlelere siyasal ve etnik bilinci taşıdığı araçlar arasında Newroz’un özel bir yeri vardır. Yazılı olan ve olmayan kültür katmanlarını bağrında taşıyan bu kültür çerçevesi, Türkiyeli Kürtlerin tüm kategorilerine seslenebilen bir kültürel mecra hâline gelmiştir. Kalıcı ve başarılı olmasının temel nedeni, yükselen bir siyasal arayış ile kadim kültürel değerlerin uyum içinde bağlantılandırılmasıdır.

Fotoğraf: Sertaç Kayar

Kürtlerin irade beyanı

Tarım toplumlarında insan-doğa mücadelesinin dinamiklerini yansıtan bir kutlamanın, modern zamanlarda toplumsal ve siyasal mücadele dinamikleri ile bu derece başarılı bir biçimde birbirine bağlanmış olması, Newroz’un başarısının altında yatan temel nedendir. Kürtçe önündeki engeller nedeniyle Kürtlük bilincinin yeniden üretilmesinde ve yaygınlaştırılmasında gereksinim duyulan mayalanma alanının Newroz geleneği üzerinden kurulması, yalnızca bahsi geçen dönemde değil, izleyen yıllarda da Newroz kutlamalarını bir kitlesel irade beyanı alanına dönüştürmüştür. Kürt siyasal iradesini kitlelere ulaştıran bu kolektif pano, yıllar boyunca güncel ihtiyaçlara uyarlanmış, içinden geçilen dönemin çelişki ve taleplerini yansıtmıştır.

21 Mart’ların Kürtler indinde bu kadar derin bir yer tutmasının en önemli nedeni, her türden, her politikleşme düzeyinden katılımcıya sunduğu ayrı anlam katmanlarının varlığına dayanmaktadır. Türkiye’de Kürt kültürünün temel dinamiklerini ve siyasal muhalefetinin dönemsel talep ve gündemini yansıtma yeteneğini yıllar içinde koruyan Newroz, başından itibaren devletin tüm olanaklarıyla sürdürmeye çalıştığı hegemonyaya alternatif sağlayacak bir ortam sağlamıştır. Başta merkezî bir öneme sahip olan Diyarbakır kutlama alanı olmak üzere, Newroz’un sunduğu özgürlük çerçevesi, Kürtlük bilincini oluşturan ve yükselten bir kaynak olmuştur. Siyasal kapasite geliştirme boyutu yanında Newroz’un asıl önemli yanı, güncelliğini koruyabilmesidir. 1982 yılında Mazlum Doğan’ın kendini yakarak Diyarbakır 5 No.lu Cezaevi koşullarını protesto etmek için Newroz gününü seçmesi, 1990 yılında, Diyarbakır’da Zekiye Alkan’ın bedenini ateşe vermesi, 2015’te Diyarbakır Newroz’unda Abdullah Öcalan’ın yazdığı mektubun okunması, bu geleneğin simgesel ve siyasal temsil gücünün görünür olduğu örneklerden yalnızca birkaçıdır.

Kuşaklar arası aktarım köprüsü

Newroz, kültür siyaset ilişkisinin en özgün örneklerinden biri olmuştur. Bu bağlamda kritik öneme sahip olan Newroz alanında Kürt kültürü aynı anda hem öğrenilmiş hem de genç kuşaklara öğretilmiştir. Kürtlük bilincinin kuşaktan kuşağa aktarımında bütünlüklü bir köprü işlevi görmüştür. Simgesel bir dilin öne çıktığı bu kültürel aktarım sürecinde, hükmeden otoriteye ve onun iradesine karşı yükseltilen bu güçlü ses eşliğinde, Kürtlük bilinci somut bir biçimde yaşanırken, aynı zamanda yaşatılması için de gerekli görülen ilerleme yönü ve sürecin dinamikleri işaret edilmektedir.

Tıpkı bireysel düşünce oluşturma-geliştirme sürecinde olduğu gibi, toplumsal gruplar açısından da belleğin korunması ve aktarımı kilit bir öneme sahiptir. Bu açıdan, siyasal sürecin bir bağımlı değişkeni, bir sonucu olan Newroz kutlamaları 2024 yılında da Kürt varlığının ifade edilmesi işlevini yerine getirecektir. Newroz alanlarında hiç dinmeyen barış talebi dile getirilirken, diğer yandan yerel seçimlerin sıcak gündemi üzerinden üretilip iletilen mesajlar da kendine yer bulacaktır.

Her yıl yapılan ve koşullar ne olursa olsun coşkuyla kutlanan Newroz kutlamalarından geriye 21 Mart günü gözaltına alınanların serbest bırakılması çabası, düzenleme kurullarınca yapılan değerlendirmeler, alanda yapılan konuşmalardan, atılan sloganlardan ve benzeri nedenlerden dolayı açılan davaların takibi kalır. Bu yıl bu olağan listeye seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerin de ekleneceğine şüphe yok. Şüphe edilmeyen bir diğer konu, içinde barış talep edilmesine gerek kalmayan Newroz kutlamalarına olan özlem.

Newroz pîroz be!