NEVZAT ONARAN
Mehmet Bayrak’la tanışmadım. Kitap ve makalelerinden biliyorum. Çalışmalarıyla ırkçı Türk siyasetinin şifresini çözümledi. Türkiye’de hangi tartışma olsa resmî zevat ve sözcüleri ağız birliğiyle devletin şeffaf olduğunu ve ilgili belgeye araştırmacının kolaylıkla ulaşabileceğini söyler. Dilin kemiği yok. Gerçekse tam tersidir. Bugün kurum olarak İçişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı dâhil pek çok kurumun evrakını incelemek mümkün değildir. Kasalarda kilitli…
Koçgiri’de, Ağrı’da, Sasun’da, Dersim’de devleti âlinin ne yazışmalar yaptığını ne kararlar aldığını tam bilmiyoruz. Bu koşullarda bazı belgelerin gün yüzüne çıkarılması ve görünür kılınması çok önemlidir. Şark Islahat Planı, T.C.’nin böylesi resmî evrakıdır. Okurla buluşturan Mehmet Bayrak’ın Şark Islahat Planı kitabı, Kürt meselesi gündeminde mutlaka dikkate alınacak çalışmasıdır. Bayrak’ın ifadesiyle plan, “Kürtlere vurulan kelepçe”ydi. Böylece ilk kez adındaki ‘ıslahat’ın ne anlama geldiğini maddeler halinde gördük ve okuduk. Zulmün ve imhanın ambalajıydı, ıslahat.
Türk millî devletinin inşasında Hristiyan milletler Ermeniler ve Rumlar binlerce yıllık yurdu Anadolu’dan temizlendikten sonra, sıra İslam milletlerinde ve öncelik nüfusu itibarıyla Kürtlerdeydi. Plan, Türk devletinin Kürtlere ne yapacağının temel programıydı. İcrayla da sabittir ki ‘ıslahat’la hedeflenen Kürtlerin demografik ve iktisadi hayatının imhasıydı. 1920’lerden bugüne plan icrasının özeti, can ve mal güvenliğinin berhava edilmesidir.
Bayrak ve Türkleştirme şifreleri
Mehmet Bayrak’ın yine okurla buluşturduğu ‘Türkleştirme Genelgesi’ de anadili Türkçe olmayana ne yapılacağının hükümleriydi. Böylece resmî dildeki ‘hoşgörü’nün ne denli alavere-dalavere olduğunun 12 maddesini de öğrendik.
Ve evraklardaki 7T… Mehmet Bayrak, Dersim-Koçgiri çalışmasında 7T’nin şifresini çözümledi. Bunlar gizli ya da legal belgelerde sıklıkla geçen te’dib (edeplendirmek), tenkil (cezalandırmak), taktil (katletmek), tehcir (sürgün etmek), temsil (asimile etmek), temdin (medenileştirmek), tasfiye (ortadan kaldırmak) idi. O güne kadar “oyun” olarak bildiğim ‘temsil’in aynı zamanda ‘asimilasyon’ olduğunu öğrendim. 1920’nin ‘temsil’i bugünün ‘asimilasyon’uydu. ‘Temsil’ yazılan evrakı daha dikkatli okudum. Türkiye nüfusunu “Türk ırkından, Türk kültüründen ve anadili Türkçe” olan-olmayana göre dikkate alan ırkçı İskân Kanunu, Türkiye haritasını Türk nüfusunun yoğunlaştırılacağı, asimile edilecek Kürtlerin (ve diğerlerinin) yerleştirileceği ve yasak bölgeler olarak resmen üçe böldü. Kanunun esbabı mucibesinde iskânın amacı, ‘temsil ve temdin’le anadili Türkçe olmayan ve millî bünyeye mahzurlu unsurları imha etmek ve Türk millî hars birliğini sağlamak olarak açıklanmıştı. 7T’nin şifresiyle kanun gerekçesindeki ‘temsil’i anladım. Ankara nazarında risk unsuru olan, Türk millî birliğine mahzurlu unsurlar iskânla yani sürgünle asimile edilecek ve medenileştirilecekti. 7T’nin hepsi öldürmekten sürmeye uygulanageldi, toprakları insansızlaştırma ve imha politikasıyla demografik yapının çözümü oranında Türkleştirme politikası egemen kılındı ve de devam ediliyor.
Çok üretken, emeğine sağlık. Daha nice ürünler çalışması dileğiyle…