Dert değişmeden değişmez tarih

Tevfik Taş’ı 5 Aralık günü kaybettik. Çok yönlü entelektüel birikiminde öne çıkan şairliğini de yazarlığını da dünyayı, hayatı değiştirme mücadelesine hasretmişti. Çok sevdiği Mahsuni türküsündeki “Gezmek istiyorum viran bağları/Ayağıma cennet kiralansa da” sözlerindeki gibi, ezilenlerin viran edilmiş dünyasında yol alan bir gezgin gibiydi. O dünyanın çoraklaştırılmak istenen top rağına içkin olup derinlerde gömülü özgürlük, eşitlik ve devrim dinamiklerinin izlerini sürdü. Ömrü boyunca peşinden koştuğu “görünenin ardındaki gerçek” devrimciydi çünkü; sömürülen işçiye, ezilen Kürde, yok sullara, yok sayılanlara, o gerçeğe dair söz ulaştırmaya çalıştı. Yazıları, şiirleri, sözleri, ‘mülksüz, mülkiyet siz’ bir geleceğin harcına karılan mütevazı damlalar oldu. ‘Kim görmüş/ dert değişmeden, değiştiğini tarihin?’ diye sorarken kendi derdini de ifade ediyordu: Tarihi, hayatı ve dünyayı değiştirmek!

Özellikle Dilop’un önceli Tîroj’da yıllar süren yazı, şiir mesaisiyle dergi geleneğimizde izi olmuş arkadaşımız, dostumuz Tevfik Taş’ı hiç unutmayacağız.

Bu çığlığın neresinde olmak istersiniz?

Hangi anını görmek istersiniz bu umutsuz karabasanın?

Yaralayanın da yaralandığı, öldürenin de yaşamadığı bir savaş kimi gönendirir?

Kimi?

Takvimler “yeni bir yıla” girdiğimizi söylüyor

Kim görmüş

Dert değişmeden, değiştiğini tarihin

Tarih bu yaranın zindanını zorluyor

Ah “yeniyi” isteyenler

Tarih kendisi olmak, ışık içre ışık için

Demire ve yasaya, yalana ve alçaklığa karşı ayaklanan insanın yüzü oluyor

Ötesi takvim

Ey! Kürdün uzanan elini iten

Ey! Yaktığı köyü, öldürdüğü insanlığı tarihine madalya sayan

Ey! Barıştan daha büyük düşmanı olmayan

O söz büyüyor binlerce farklı dilde

İşgal edilen bütün toprakların orta yerinde

Genç bedenlerin uçurumları doldurduğu kentlerde, köylerde

Dağbaşlarında

O söz billurlaşan günün içinde, camdaki kırağıda, varoluşun hayretinde, imrenmede, acıda, zamanın yordamında

Tarih değişmez/ değişemez dert değişmeden

Bundandır

Öne atılıyor o söz, kendini yineliyor, deliriyor

İç çekiyor yumuşak ve kör sessizliğin karnında

Yitip yeniden doğuyor ince ihanetlerin içinde

Ey! Karanlıktan ve kandan gayri dostu olmayan

Ey! Açtığı yaraya lakaplar takıp dolanan

Ah sevgilisinin kaşını yaya, kirpiğini oka, zülfünü kemende benzeterek sevenler

Ah sevdiceğinin yüzünde bir savaş meydanı kuranlar

Söyleyin barış sevgisinin neresindeyiz?

*Tevfik Taş – (1962-5 Aralık 2024)